BASIN BÜLTENİ
Kültür ve kültürel yapı dediğimiz zaman bir toplumun yaşam biçimini hemen hemen her yönüyle içine alan şuur altındaki değerlerini de saklayıp taşıyan bir hayat tarzı aklımıza gelir. Bu nedenle; yaşamış olduğumuz hayat tarzımızdaki bütün bayramlar, dini ve milli inanıştan, o toplumu ilgilendiren ortak bir hatıradan, geleneklerden, duygulardan ve tabiatta insanlara tesir eden önemli bir olaydan doğmaktadır. Özellikle; tarih boyunca tabiatla iç içe yaşayan toprağı ise ana gibi vasıflandıran Türk Milletinin düşünce sistemindeki Nevruz ve Nevruz Bayramı çok az farklarla günümüzdeki Türk dünyasına bir kültür mirası olarak girip, 21 Mart’ın ise bütün varlıklar için uyanış, diriliş ve yaratılış günü olarak kabul edilmesinden dolayı diğer bir tanımla YENİGÜN BAYRAMI olarak da kutlanmaktadır.
Orta Asyada ki Türk topluluklarından Azeri, Kazak, Kırgız, Türkmen, Özbek, Tatar, Uygur, Balkan Türkleri ile Anadolu coğrafyasındaki Türkler Nevruz geleneğini canlı olarak kendi kültür değerleriyle de özdeşleştirip günümüze kadar kuşaktan kuşağa aktararak yaşatmışlardır. Yaşatılan bu manevi değer, yani Nevruz 2010 yılında ise “Dünya manevi kültür mirası” listesine dahil edilerek dünya kültürleri listesinde de en üst seviyede yerini almıştır.
Bu bayramdaki kutlamalar Türk toplum hayatında farklı fakat bütünleştirici fonksiyonlarıda kapsar. Şöyle ki Nevruzla beraber havalar ısınır, karlar erir, toprak yeşermeye çalışır, çiçekler açar, göçmen kuşlar yeniden yuvalarına döner, gece ile gündüz arasındaki saat farkı eşitlenir, bütün varlıklar uyuduğu uykudan uyanarak yeniden dirilir. Ayrıca bu günde genç kızlar ve genç delikanlılar nevruziye gezilerine çıkar, şairler bu güne özel şiirler söyler, aşıklar ise çaldıkları sazlarıyla aşk ve sevgi nağmelerini dile getirirler, yani gönül ve fikir birliği içerisinde baharın gelişi ve yeni bir yılın başlangıcı olan bu günde bütün dargınlıklar unutulup dostluk ve kardeşlik duyguları ön plana çıkartılır.
Yıllardır yaşatılan ve nesilden nesile aktarılarak yaşadığı geniş coğrafyada büyük bir coşku ve büyük bir heyecan ve istekle kutladığımız Türk tarihindeki bu coşku günümüzde dileğimiz bu günde yakılan tüm ateşlerden şiddet ve öfkenin değil aksine günümüzde her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz ruhlarımızda ki dostluk, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin ön plana çıkmasını sağlayacak bir sevgi kandili ve bir sevgi ateşine dönüşmesi dileğiyle tüm Türk dünyasının Nevruz Bayramını büyük bir içtenlikle kutluyor, bayramın ülkemiz insanlarına başta sağlık ve mutluluk olmak üzere huzur, barış, başarı, birlik, beraberlik, bereket ve bolluk getirmesini temenni ederek hepinize en içten saygılarımı sunuyorum.